Bir önceki yazımızda Kitap Okuyan Çocuklar [KOÇ] Projesinin ana amaçlarından bahsetmiştik. İkinci maddenin varolan çocuk kütüphanelerinin, okul öncesi çocukların da kullanımı için uygun hale getirilmesi olduğunu söylemiştik.
Bu amaç doğrultusunda geçtiğimiz Çarşamba (23 Ocak 2013), Sarıyer İlçesi Proje Sorumlumuz Güliz’in Sarıyerli anneleri organize etmesiyle, belediyenin yeni hizmete açtığı Demirtaş CeyhunKütüphanesi’ni ziyaret etmek için toplandık. Ziyaretimizin amacı projemizi anlatmak ve belediyenin yeni açılan bu kütüphanesinin çocuk bölümünün fiziki koşullarını yerinde incelemekti. 
Bizi Sarıyer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Filiz Coşkun, Er-ay Toys’un sahibi ve Konsey üyesi Ayşe Ünlü, kütüphane sorumlusu Canan Hanım karşıladı. Sağolsunlar vakitlerini ayırarak bize kütüphaneyi gezdirdiler. Daha sonra KOÇ Genel Koordinatörü Esra projeyle ilgili  sunum yaparak yurt dışından çocuk kütüphanesi örneklerini gösterdi ve mevcut mekanın nasıl düzenlenebileceğine ilişkin ayrıntılar hep birlikte tartışıldı.
Öncelikle şunu belirtmemiz gerekir ki, bu yeni kurulan kütüphanede küçük çocuklara ayrılmış bir oda bulmak bizi çok memnun etti. Bir belediyenin çocuklara da bünyesinde yer vermesi, belediyenin ileri görüşlülüğünü bu şekilde yansıtması ve bu konuda duyarlılık ve ilgi göstermesi bizim için çok önemli.  Lakin, muhtemelen ülkemizde çocuk kütüphanelerinin eksikliğinden ve örneklerinin az olmasından kaynaklanan bazı sorunlar tespit edip, Müdür Filiz Hanım ve sevgili Ayşe Ünlü’yle bu konuları tartışıp, mevcut mekanın nasıl iyileştirilebileceğine dair beyin fırtınası yaptık. Bu yazıda yaptığımız görüşmede karşılaştığımız soruları ve öne çıkan sorunları paylaşacağız ki, diğer il ve ilçelerde konuyla ilgili çalışan arkadaşlarımızla projeyi kapsamlı ve farklı açılardan paylaşmış olalım:
Neden oyun yuvaları değil de çocuk kütüphaneleri?
  • Kreşler, oyun yuvaları o mekana para ödeyerek giden ve müdavimlerinin belli olduğu bir ortamdır çocuklar için. Dışarıdan gelen çocuklar, dışlanırlar ve yuvaya devam eden çocukların güvenli ortamda bulunma hislerine zarar verir.
  • Çocuk Kütüphaneleri sadece maddi durumu iyi olan aileler için değil, toplumun her kesiminden gelecek çocuklara açık olacağı için toplumsal olarak bütünleşmeyi sağlayacaktır.
  • Çocuk Kütüphanelerine aileler çocuklarını bırakıp gitmeyecekler, aksine çocuklarıyla birlikte (aynen parklarda olduğu gibi) kaliteli vakit geçirip, belki diğer ailelerle dertleşip, kaynaşacaklar ki bunun da toplumsal bütünlüğü, karşılıklı anlayışı çoğaltacağını umut ediyoruz.
Neden belediyeler?
  • Açılmasını ve Türkiye’nin her yerinde çoğalmasını istediğimiz çocuk kütüphaneleri, yerel belediyelerin yerel halkıyla iletişimini kolaylaştıracak. Duyuru yapmak istediğinde afişler bastırmak zorunda olan belediyeler, halkla direkt iletişime geçebilecekleri topluluğa ve toplum merkezlerine ulaşmış olacaklar. Belediyeler farklı projelerini, yerel halkı için yaptığı düzenlemeleri, yatırımları halkıyla aracısız direkt paylaşma imkanı bulmuş olacak.
  • Herkesimin ücretsiz kitaba ve okumaya ulaşma hakkının olduğuna inanıyoruz. Belediyeler de var olan yapı içinde bunu en iyi yerine getirecek birimlerdir.
Ama küçük çocuklar kütüphaneyi dağıtır.
Evet dağıtırlar, çünkü onlar çocuktur ve yaratıcılıkları belli kalıplara sokulmamıştır. Dağınıklık esasında güzeldir, çünkü çocukların ilgisini geliştirir. Çocuklar kendilerini ne kadar rahat ve huzurlu bir ortamda hissederlerse aynı oranda o kütüphanede uzun ve kaliteli zaman geçirirler.
Okul öncesi çocuklar malum okuyamazlar, o yüzden gelip ‘bana Kırmızı Başlıklı Kız kitabını verir misin’ diye soru sormazlar. Onlar için renkler ve şekiller önemlidir. O yüzden de kitapların buna uygun dizilmesi önemlidir.
Demirtaş Ceyhun Kütüphanesi’ndeki çocuk odasında,
çocuklar kitap okurken

Yerimiz kısıtlı, bahsettiğiniz gibi tuvaletleri ve mekanı düzenlememiz imkansız.

KOÇ Projesi, her gittiği belediyeye bir dosya sunmakta ve varolan kütüphanelerdeki mevcut sistemin ya küçük yaş grubundaki çocuklara göre tanzim edilmesi gerektiğini söylemekte ya da kurulacak olan çocuk kütüphanelerinin çocukların kullanımına nasıl en uygun olacağını anlatmaktadır. 
Sunduğumuz önerilerden biri mekan müsaitse, çocuklar için üretilmiş tuvalet, lavabo ve alt açma ünitesi konulması. Filiz Hanım bunun için mekanda yerin olmadığını söyledi. Bizim önerimiz ise lavaboya erişim için bir yükselticinin (piyasada 5TL’ye bulunabilir) ve merdivenli bir tuvalet adaptörünün (piyasa fiyatı 30TL) alınmasıyla sorunun ortadan kalkacağı yönündeydi. Alt açma ünitesinin ise bebek bezi firmalarının sponsorluğuyla edinilebileceğinden ya da yaklaşık 50×120 cm ebadında içine süngerli minder konulan bir platformla (ahşap, plastik vb) çözülebileceğinden bahsettik. 
Evet imkansızlıklar olabilir, ama istendikten sonra neler yapılmaz ki, değil mi? 

Esra’dan toplantıda paylaşılmak istenmiş
ama laf kaynaması esnasında paylaşılamamış bir anekdot

Lise hazırlıkta resim öğretmenimiz bizi bir gün resim sergisine götürmüştü. Sergide bir sanatçı ebru tezgahının başında ebru yapıyordu. Ben ebruzene yaklaşıp, sordum: ‘Bunu ben de yapabilir miyim?’ Ebruzen cevap verdi: ‘Hayır, yapamazsın.’ Ben şaşırdım cevaba, ebruzen ekledi: ‘Eğer bir iş için kendine yapabilir miyim diye soruyorsan, başaramazsın. Yapacağım diyeceksin ki başarasın.’

Maddi kaynak nereden bulunur?

AB ve Kültür ve Eğitim Bakanlıklarının bu tarz sosyal sorumluluk projeleri için verdiği fonlar ve burslar var. KOÇ yakında dernekleşmeyi düşünüyor. Bu fonlara hem KOÇ başvurabilir hem de yerel belediyeler kendilerine bu projeyle fon sağlayabilirler. Örneğin, bize ilkokullardan, AVM’lerden, anaokullarından, gelin bu çocuk kütüphanelerini bünyemizde hayata geçirelim diye gelen teklifler oluyor. Milli Eğitim Bakanlığının Okullar Hayat Olsun projesi var. Umut ediyoruz ki belediyelerin ve Milli Eğitim Bakanlığının destekleriyle okullarda da halka açık çocuk kütüphaneleri faaliyete geçsin. 
Ayrıca maddi kaynak demişken, belediyeler çocuk kütüphanelerinin bulunduğu yerde (örneğin Sarıyer’de ziyaret ettiğimiz Demirtaş Ceyhun Kütüphanesi’nin harika bir boğaz manzarası ve bahçe alanı var) kafeler ya da çay ocakları açıp, ek gelir elde edebilirler. Buna ilaveten, organik ürün ve kitap satan küçük bir dükkan hem belediyeye kazanç sağlayacaktır hem de ailelerin güvenle alışveriş yapacakları mekanlar olmuş olacaktır.

Yapabileceklerimiz, sadece hayal gücümüzle kısıtlı!
 
Değerlendirme
 
Çok güzel bir proje olmasına rağmen Demirtaş Ceyhun Kütüphanesi maalesef küçük çocuklar düşünülerek dizayn edilmemiş. Resimlerde de göreceğiniz gibi çocuklara ayrılmış odadaki sandalye ve masalar büyük ve hantal; raflar tavana kadar yapıldığı için çocukların uzanabileceği yüksekliğin çok üstünde; kitaplar okuma yazması olmayan çocukların kullanımına uygun olmayacak şekilde dizilmiş ve çocuklara uygun ebatlarda tuvalet, lavabo ve alt açma ünitesi yok. Ama sevgili Müdür Filiz Hanım, toplantı odasının, resimlerle de örneklerini gösterdiğimiz şekilde ;çocuklar için daha rahat hareket edebilecekleri, hatta kukla gösterilerinin ve hikaye okuma saatlerinin yapılabileceği şekilde yeniden düzenlenebileceği müjdesini verdi. Biz anneler Filiz Müdür’ün ve sevgili Ayşe Ünlü’nün Sarıyer bölgesinde ve Demirtaş Ceyhun Kütüphanesi’nde çok güzel işler yapacağı inancıyla, mekandan ayrıldık. Sarıyer Proje Sorumlumuz Güliz, mekanı bundan sonra sık sık ziyaret ederek, başka annelerle de kütüphaneyi Sarıyer halkına duyurup, orada çocuklarıyla mekanı zenginleştirecekler. 
Toplantıyı organize ettiği ve projenin ilk gününden itibaren desteğini hissettirdiği için sevgili Ayşe Ünlü’ye çok teşekkürler!
Demirtaş Ceyhun Kütüphanesi’ndeki çocuk odasında