Çocuklar ‘söylenenle’ değil ‘gösterilenle’ öğrenirler. Ebeveynler olarak çocuklarımıza öncelikle kendimizin kitap okumaktan keyif aldığımızı göstermeliyiz. Çocuğumuza da kitap okurken zevkle okumalı ve onun ilgisini çekecek şekilde okumalıyız.

Çocuğumuzla birlikte etkileşimli bir biçimde kitap okumak onun kitap sevgisini kesinlikle daha çok artıracaktır.

Çocuğumuza kitap okurken dikkat etmemiz gerekenler:

– Öncelikle okunacak kitap çocuğun yaşına uygun olarak seçilmeli. Çok küçük çocuklar çok sayfalı uzun kitaplardan sıkılabilir, dikkatleri dağılabilir. Yine de her çocuk farklıdır o yüzden yaşının yanı sıra gelişim özelliklerini de dikkate almakta fayda vardır.

– Birlikte eğlenerek okumak da çok önemlidir. Kitap okuyan kişi ‘keyif’ aldığını göstermelidir.

– En önemlisi noktalardan biri de bu işi bir zorunluluk gibi göstermemektir. Çocuğumuzu kitabı okumaya ve incelemeye katılması için teşvik etmeliyiz fakat zorlamamalıyız. Eğer o an istemiyorsa başka zaman tekrar denemeliyiz, okumaya mecbur tutar ve o istemiyorken bunu yapmaya çalışırsak işler tam tersine döner.

– Özellikle kitaplarla yeni tanışan küçük çocuklar için: Biz okurken başka sayfalara bakmak istiyorsa ya da sayfaları kendisi çevirmek istiyorsa izin vermeliyiz. Okumayı kendi kurallarımızla değil onun merakıyla yönlendirmeliyiz.

– Çocuğun bir derdi varken (aç, hasta ya da yorgun gibi) zorlamamalı ve bu sorunlar giderildikten sonra denemeliyiz.

– Okurken heyecanlı ve canlı bir ses tonuyla okumalıyız. Bu, çocuklarımızın ilgisini de canlı tutar.

– Birlikte kitaplardaki değişik karakterlerin seslerini hayal edip her karakteri farklı seslendirmek de çocuklar için eğlenceli olacaktır. Burada da çocuğun yaşını ve karakterini göz önünde bulundurmakta fayda var, korkutucu sesler ve taklitler kimi çocuğu ürkütebilir, seslendirmeler ve taklitler buna dikkat ederek yapılmalıdır.

– Kitabın belirli yerlerinde çocuklarımıza sorular sorabilir, onların da kitap okuma etkinliğine dahil olmasını sağlayabiliriz. Örneğin 1-3 yaş arası çocuktan kitaptaki kediyi, ağacı, evi göstermesini isteyebilir veya daha büyük bir çocuksa rüzgarın eserken nasıl ses çıkardığını taklit etmesini isteyebilir ya da yağmurun nasıl yağdığını sorabiliriz.

– Çocuğumuzdan kitapta anlatılan ya da gösterilen eşya ya da hayvanları kitapta ya da çevremizde bulup göstermesini isteyebiliriz.

– İşaret dilinin bebekler ve çocuklar üzerindeki olumlu etkileri birçok bilimsel çalışmaya konu olmuştur. Okurken ellerimizi de işin içine katabiliriz, mesela kitapta bir kuşun uçtuğu anlatılıyorsa, elimizle kuş uçuyormuş gibi bir hareket yapabiliriz.

– Kitabı sanki biz de olayı yaşıyormuşuz gibi canlandırarak da okuyabiliriz. Örneğin “Hava çok soğuktu, Mimi çok üşüyordu.” gibi bir cümleyi okurken üşüyor gibi kollarımızı vücudumuza sarıp titreme taklidi yapabiliriz.

– Kitap bittiğinde ya da okuma sırasında ufak canlandırmalar yapabiliriz; örneğin kitapta kar yağıyorsa karın nasıl yağdığını göstermek için elimizle parçalara ayırdığımız pamukları ya da küçük kağıt parçalarını yukarıdan aşağıya bırakmak iyi bir fikir olabilir.

– Kitap bittiğinde birlikte kitap hakkında da konuşabiliriz. Hikayenin ya da masalın konusu, çocuğumuzun bu hikayede/masalda en sevdiği karakter ve anlamını bilmediği kelimeler üzerine konuşmak hem faydalı hem eğlenceli olacaktır.

Haydi hep birlikte okuyan, merak eden, araştıran yeni bir nesil yaratalım!

Sevgilerimizle.

Burçak Salungan Dinç


Burçak Salungan Dinç’in Moda Gönüllüleri’nde yaptığı okumanın kaydı